Yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz
Senaristi sen ol aktristi ikimiz
Öyle bir film çekelimki
Aşka meraklı gözler şaşırmasın adresi
Tadı duygularda
Sahneleri hatırlarda kalsın
Sessiz gözlerle gizliden gizliye seyrediyorum seni
O kadar ab-ı revasınki
Sus olayım istiyorum böyle kalsın
Şu resimlerin olmasa nasıl oynatırdım bir film makinisti gibi şu karanlık dağlara hayallerimi
Her gece bir filmin senaryosu
Bir aklımda sen bir elim de cigaramdan
Kulaklarım çınlıyor bazen
Özlüyorumda
Yakıştırıyorum ya Evren’in boşluğunda
Yıldızların sessizce uğultusuna
Öyleki
Name gibi esiyor rüzgarın orantılı hızında
Büyü gibi
Büyü gibisin
İnsana yakışan en güzel uyumunda sesin
Bu nasıl bir yük
Ekipte yoğurman benliğinde kendimi
Söyle o zaman nedir sendeki ben
Bendeki arzunun nedeni
Heyecan mıdır seni düşündükçe göz bebeklerimin büyüme niçini
Yoksa o niçin boş sütrelere çizdiğim hayalinin mi resmi
Biliyor musun
Ben seni “ Sakın ben kaybolmadan sen yok olma der gibi seviyorum
Ve biliyor musun
Her geçişinde bıraktığın tebessümlerinide biriktiriyordum
Hep öyle kal, aynı olan gülüşlerinle Gözlerinin bakmaya ar ettiği beni seyreden o kaçamak bakışlarınla kal
Seni tarif etmek ezber bozuyor
O yüzden ki hiç görülmemiş bir keşifsin
Afyon olmuş tüm hücrelerim gözlerine
Ve sözlerin uyumsuz namelerinde beste
Susma kıskandır cümlelerimi çınlayan düşlerimde
Rastlanmamış şarkılar söyleyen Peri gibi
Tanımı sen koy
Duyulmamış, tanınmamış, tadılmamış olsun duygularda
Gülüşün diyorum
Patika yollarda yürürken manzaraya doyamayanların tebessümünü andırıyor
Ferahlatıyor
Öyle bir gülüşün var ki sorma gitsin
Güneş, Ay, Yıldız, Çiçek
Seni senden hariç kıyasınla övmek
Bir sen varsınki hatadır gayrında sevmek
Gülüşün
Hani olan kokusu dimağımda
Hiç benzer mi insan kendi olmayana
Bayıyor, kanıyor, ağlıyor sahte cümleler
Sen gibisizlere sen gibi davranmaya
Sen yalnız Sensin benzersiz güzelsin
Gülüşün, hüznün, dilinde sensin
Seni sadece sensiz tarif etmem
Aldanışıdır kalbimin tesellimden
Deyim mi sana nedir bendeki sen?
O hiski anlatamam seni gönlümden
Öyle içten
Öyle varya
Oof o tutuşların
Kalem, Kağıt, Kitap
Sözlerinde imreniyor ellerine
Gözlerimde okşuyor sessizce
Bakışlarında şekillenen Kirpik, Kaş, Dudak
Ve tükenmez bir varoluşun
Hangi bir ressam yada heykeltraş benzeyebilirki ellerine
Belki bir şair şiirinde
Bir kaç cümle
İki dörtlüğünde
Yaklaşabilir belkide
Öyle olsunki
Tüm karanlıkları toplayayımda bir çember yapayım çevrene
Öyle olsunki
Ne Güneşin kapansın nede sevdiklerin kaybolsun gözlerine
Tek istediğim
Kem gözlerden sıyrılasın hep gülesin
Meleklerle uyuyasın her gece
Yüzüne bakmaya doyamadığım
Haydisene gözlerimin rüzgarını sıyır ensenden
Seyrine bakmaya dem olmuşum
Bir inşadır hislerimde gözlerin
Sessizliğin sevişmesi gibi bir şey bu
Yada susuşların dansı mı düşlerimde
Cesaret yitikliği korkaklık değil midir?
Yollar ve yıllar çok uzak
Günler damladıkça içime kül oluyorum
Boşluğu dövüyor bazen boğuluyorum
Doğu türkülerinde esen sarhoş musikisi gibi
En son ölürken umuda ekmek bandıranlar gibi
Kayboluş sırrın nerede? arıyorum
Hanisin.....
Hep kaybol, yalnız Sen kaybol
Gizem ol, Giz ol, Bulut ol, Buhar ol, Toz ol
Sadece rüyalarda kal
Unutul
Bir varmış ol, bir yokmuş ol
Ve sadece hislerde kal
Sis gibi, Duman gibi
İçime çekeyim cigaralarda
Görürüm belki bir üfürüğümün dumanında
Aah Sen
İnsan üzerine olagelmiş tüm Vasıf’ları toplayan Sen
Sen cami-ül mehasın
Çüş eyler tahayyür eyler gönlüm sana
Ah sen Ahuzarım
*özkan/