AHUZARIM (Ab-ı Reva) - Özkan Coşkun

Yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz Senaristi sen ol aktristi ikimiz Öyle bir film çekelimki Aşka meraklı gözler şaşırmasın adresi Tadı duygularda Sahneleri hatırlarda kalsın Sessiz gözlerle gizliden gizliye seyrediyorum seni O kadar ab-ı revasınki Sus olayım istiyorum böyle kalsın Şu resimlerin olmasa nasıl oynatırdım bir film makinisti gibi şu karanlık dağlara hayallerimi Her gece bir filmin senaryosu Bir aklımda sen bir elim de cigaramdan Kulaklarım çınlıyor bazen Özlüyorumda Yakıştırıyorum ya Evren’in boşluğunda Yıldızların sessizce uğultusuna Öyleki Name gibi esiyor rüzgarın orantılı hızında Büyü gibi Büyü gibisin İnsana yakışan en güzel uyumunda sesin Bu nasıl bir yük Ekipte yoğurman benliğinde kendimi Söyle o zaman nedir sendeki ben Bendeki arzunun nedeni Heyecan mıdır seni düşündükçe göz bebeklerimin büyüme niçini Yoksa o niçin boş sütrelere çizdiğim hayalinin mi resmi Biliyor musun Ben seni “ Sakın ben kaybolmadan sen yok olma der gibi seviyorum Ve biliyor musun Her geçişinde bıraktığın tebessümlerinide biriktiriyordum Hep öyle kal, aynı olan gülüşlerinle Gözlerinin bakmaya ar ettiği beni seyreden o kaçamak bakışlarınla kal Seni tarif etmek ezber bozuyor O yüzden ki hiç görülmemiş bir keşifsin Afyon olmuş tüm hücrelerim gözlerine Ve sözlerin uyumsuz namelerinde beste Susma kıskandır cümlelerimi çınlayan düşlerimde Rastlanmamış şarkılar söyleyen Peri gibi Tanımı sen koy Duyulmamış, tanınmamış, tadılmamış olsun duygularda Gülüşün diyorum Patika yollarda yürürken manzaraya doyamayanların tebessümünü andırıyor Ferahlatıyor Öyle bir gülüşün var ki sorma gitsin Güneş, Ay, Yıldız, Çiçek Seni senden hariç kıyasınla övmek Bir sen varsınki hatadır gayrında sevmek Gülüşün Hani olan kokusu dimağımda Hiç benzer mi insan kendi olmayana Bayıyor, kanıyor, ağlıyor sahte cümleler Sen gibisizlere sen gibi davranmaya Sen yalnız Sensin benzersiz güzelsin Gülüşün, hüznün, dilinde sensin Seni sadece sensiz tarif etmem Aldanışıdır kalbimin tesellimden Deyim mi sana nedir bendeki sen? O hiski anlatamam seni gönlümden Öyle içten Öyle varya Oof o tutuşların Kalem, Kağıt, Kitap Sözlerinde imreniyor ellerine Gözlerimde okşuyor sessizce Bakışlarında şekillenen Kirpik, Kaş, Dudak Ve tükenmez bir varoluşun Hangi bir ressam yada heykeltraş benzeyebilirki ellerine Belki bir şair şiirinde Bir kaç cümle İki dörtlüğünde Yaklaşabilir belkide Öyle olsunki Tüm karanlıkları toplayayımda bir çember yapayım çevrene Öyle olsunki Ne Güneşin kapansın nede sevdiklerin kaybolsun gözlerine Tek istediğim Kem gözlerden sıyrılasın hep gülesin Meleklerle uyuyasın her gece Yüzüne bakmaya doyamadığım Haydisene gözlerimin rüzgarını sıyır ensenden Seyrine bakmaya dem olmuşum Bir inşadır hislerimde gözlerin Sessizliğin sevişmesi gibi bir şey bu Yada susuşların dansı mı düşlerimde Cesaret yitikliği korkaklık değil midir? Yollar ve yıllar çok uzak Günler damladıkça içime kül oluyorum Boşluğu dövüyor bazen boğuluyorum Doğu türkülerinde esen sarhoş musikisi gibi En son ölürken umuda ekmek bandıranlar gibi Kayboluş sırrın nerede? arıyorum Hanisin..... Hep kaybol, yalnız Sen kaybol Gizem ol, Giz ol, Bulut ol, Buhar ol, Toz ol Sadece rüyalarda kal Unutul Bir varmış ol, bir yokmuş ol Ve sadece hislerde kal Sis gibi, Duman gibi İçime çekeyim cigaralarda Görürüm belki bir üfürüğümün dumanında Aah Sen İnsan üzerine olagelmiş tüm Vasıf’ları toplayan Sen Sen cami-ül mehasın Çüş eyler tahayyür eyler gönlüm sana Ah sen Ahuzarım *özkan/
Back to Top