KUR’AN-I KERİM MEALİ - 7.CÜZ

7.Cüz’de Maide suresinin son tarafı ve Enam suresinin ilk yarısı bulunmaktadır. Genel anlamda üç mesajı bulunur. İlki hataların bedelidir. Maide suresinin son tarafı helal gıda ve helal kazanç ile tamamlanmaktadır. Bu arada ayetler bazı hatalar için gerekli olan kefaretleri de açıklamaktadır. Bunlardan birisi yemin kefareti, diğeri de ihramlıyken kara avı yapan kişinin ödeyeceği bedel konusudur (Maide, 5/89, 95). Sonra vasiyet için iki şahit tutma tavsiye edilir. Surenin sonunda ise havarilerin, gökten mucize bir sofra (maide) inmesi için Hz. İsa’dan dua etmesini istemeleri ile ilgili bir olay anlatılır. Sonra bir mucize gerçekleşir. Aslında bu ayet ile yeryüzünün tümünün mucize bir sofra (maide) olduğu mesajı verilir. İkincisi hataların düzeltilmesidir. Aksi takdirde kişinin sonu dinden uzaklaşmak, şirk ve putperestlik olabilir: Maide suresinden sonra Enam suresi gelir. Tek parça halinde inen Mekkî bir suredir. (Bakara, Âl-i İmran, Nisa ve Maide sureleri ise Medenî idi.) Önceki Medenî surelerde bir vahiy toplumu olan Yahudi ve Hristiyanların bozulma süreçleri ve hataları anlatılmıştı. Enam suresinde de aslında bir vahiy toplumu olan ve Hz. İbrahim, İsmail gibi peygamberleri kabul eden Arap cahiliye toplumunun hataları anlatılmakta, nasıl putperest bir toplum haline geldikleri açıklanmaktadır. Surenin başında kainatın ve insanın yaratılışı hatırlatılarak tevhid konusu ve önemi açıklanmaktadır. Sonra cahiliye Araplarının risalet ile ilgili akıldışı talepleri zikredilmektedir. Onlar peygamberin meleklerden gönderilmesini istediler. ‘Eğer yeryüzünde melekler yaşasaydı o zaman melek bir peygamber gönderilirdi.’ şeklinde cevap verildi. Sonra müşriklerin ahiret ve dünya hayatı ile ilgili yanlış görüşleri tenkit edildi. Üçüncüsü ise peygamberin tebliğ görevidir. Bu bölümde Hz. İbrahim (a.s.) örnek verilir. O tevhid inancındaydı. Hz. İbrahim (a.s.)’ın, tevhid inancını ispat için yıldız, ay ve güneş gibi varlıkların Tanrı olamayacağına dair bir sorgulaması aktarılır. Çünkü bunlar yok olan/değişen fani varlıklardır. Yıldız, güneş, ay ve diğer varlıkları Allah insan için yarattı, ama insanların bir kısmı bu nimetlere şükredecekleri yerde, bunları Tanrı edinerek Allah’a şirk koştular. Şirk gerçekten büyük bir zulümdür (haksızlıktır).
Back to Top